Tarihsel süreçte insan toplulukları, devlet aşamasına geçerek, devletlerinin güçleri ve niteliklerine bağlı olarak gerçekleşen oranda güvenliklerini sağlamışlardır. Daha sonra ilgili devletlerin demokratikleşmeleri ölçüsünde güvenliklerinin yanısıra, yine göreceli olarak özgürlüklerini de elde etmişlerdir. Klasik ve liberal demokrasi anlamında demokrasi öncesindeki devletlerde iktidar ilişkileri büyük ölçüde güce, şiddete dayalıyken, demokratikleşmeyle beraber, demokratikleşme ölçüsüne bağlı olarak uzlaşmaya, diğer bir deyişle, toplumu oluşturan insanların rızalarına dayanmaya başlamıştır. Sonuç olarak, en azından demokratik toplumlar açısından uzlaşma ve rıza, meşruluk kriteri haline gelmiştir.